Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukaddesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsallıklar
- Bade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süci, İçki, Şarap
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Durağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit, Yerli, Hareketsiz
- Mahzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzgün, Tasalı
- Anlayışsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
- Ölünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntihar
- Cirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim, Miktar, Oylum
- Sude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
- Ülkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon, Dava, İdeal, Mefkûre, Şiar, Düşünce, Emel, Dilek
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Bitaraflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlık
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Hint Bademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kakao
- İhtiyar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
- Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Boşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Hâkim Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükmetmek
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Yaklaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Ortalama, Tahminen, Takribî
- Uyarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
- Gıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
- Sinerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevdeşlik, Güç
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Talihsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanssızlık
- Duygulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassis Olmak
- Talip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, İsteyen, İstemci
- Dağarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek
- Eytişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalektik
- Hükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
- Odacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hademe, Müstahdem
- Yöntemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Toht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- Sanatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artist, Sanatkâr, Usta
- İstikbal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Uzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü