Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Standart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçünlü, Ölçün, Tek Örnek
- Ön Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gala
- Fücceten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Rotatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner Basar
- Mütenakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Çelişmek
- Meftun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Gönül Ermiş, Vurulmuş
- Domestik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Yerel, Yerli
- Hikâyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücü
- Ayrıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Teşhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişileştirme, Tanı, Seçme, Tanılama
- Baytar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veteriner
- Başvurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat
- Amut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme, Dikey, Topuz
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Mıncıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örselemek, Sıkmak, Ellemek
- Platonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platonculuk
- Yeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havai, Gayriciddi
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Sanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- İyi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Göğüslük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
- Battal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
- Oligarşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerksel
- Halef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Sahiplenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Nesne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şey, Zat
- Rastlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Müsadere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
- Saçakbulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak Bulut, Sirrus
- Özellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Hassa, Husus, Hususiyet, İlim
- Nişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Mütemekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Kızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domates
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü