Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Namuslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Kirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Murdar, Pasaklı, Pis
- Tahrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma, Kımıldatma, Hareket Ettirme, İşletme
- Tabaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepilemek
- Lojistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanım
- Bağırsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Kaybolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Ayyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Zayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Yitik, Boş, Yararsız
- Turfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Nadir
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Bağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sihir, Büyü
- Sarkıntı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Başkaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
- Randıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- Teoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilim
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Utanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Hacalet, Haya
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Kıymetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Geçmişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Kıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Bayır, Çevre, Kenar, Kıyı, Tepe, Uç
- İnatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Gâvur, İnat, Keçi, Direngen, Ayak Direyici
- Umumiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Astronot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı
- Kapela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapka
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Suret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
- Medeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültürel, Uygar
- Yetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babasız, Öksüz
- Dokumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekstil
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Tenasül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreme
- Merdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıncak, Pilleken, Ağıncak
- Lahana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelem
- Padişahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık
- Kinayeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü