Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Çeşit, Tür
- Mazmunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kof
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Kör Körane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Yataklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon
- Asansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürge
- Nasbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak
- Foya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Açık, Fırıldak, Hile, Kelek
- Çiçek Bozuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çopur
- İlavesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
- Mıhlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
- Tabiatıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Kocaoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayı
- Kara Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
- Süfli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Aşağı, Aşağılık, Bayağı, Kılıksız, Pis Kılıklı
- Nazik Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
- Tenkitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
- Anofel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
- Yıkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Beklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak
- Ayna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
- Ebedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Bengi, Ölümsüz, Bitmeyen
- Duyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyarlı, Duygulu, Hassas
- Bed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf
- Tüzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nizamname
- Tüketilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Namlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle
- Pepeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pepe
- İbadetgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Ulema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilginler, Bilimciler
- Net kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Seçik
- Ahenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ezgi, Harmoni, Beste
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Taramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Yalın Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
- Demirbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avadanlık, Envanter
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü