Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Net kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Seçik
- Saçma Sapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Düşüncesizce
- Ender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Kıray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
- Heykel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuk, Yontu
- Üzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
- Beyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Kır
- Bindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek
- Şerha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilim, Parça, Yara
- Yetenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabiliyet, Beceri, İstidat, Kapasite, Kudret
- Plebisit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması
- Esnasında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırasında
- Birey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fert, Kişi, Zat, Can, Duygusal, Şahıs
- Kuduz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
- İntisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Girmek
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Latif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Bey Soylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Talimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik
- Özenilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Mutena
- Kesinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katileşmek
- Belirtilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlanan
- Aguş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Sadaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Tufan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayfun, Selli Yağmur
- Meteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- Çevir Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal
- İnformal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Yaygın
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Sunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, İkram, Takdim
- Haşere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Merkezcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkeziyetçilik
- Alçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Ağır, Aşağılık, Hain, Namert, Pespaye, Rezil, Sefil, Soysuz, Süfli, Yavaş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü