Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Zahimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşin
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Çukurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Tasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Ceride kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazete, Tutanak, Kayıt Defteri
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Boyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Sorumluluk, Üzeri
- Dirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
- Gerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
- Lehimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
- Açgözlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamah
- Günlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Lise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim, İdadi
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Müsaade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
- Teleolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- İlgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Bağ, Dikkat, İlişik, İlişki, Nispet, Rabıta, Rağbet
- Oynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıştırmak
- Harikulade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel
- Hikâye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Kıssa, Olay
- Adalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türe, Doğruluk, Hak
- Ses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
- Sermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Bağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
- Kökten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelden, Cezri
- Tekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepik
- Peyrev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzinden Giden, İzleyen, İzleyici
- Temdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
- Yemeden İçmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
- Devasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Gidon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Salpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Derbeder
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Endam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Pos, Kesim, Boşum, Vücut, Beden
- Tevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maiyet
- Buna Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binaenaleyh
- Savcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü