Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Mübayaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
- Kapama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Tartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Beyaz Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Ciddiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- Mal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meta, Emtia, Bayağı, Sığır, Esrar, Orospu, Varlık
- Altıpatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplu Tabanca
- Sembol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Remiz, Simge
- İltica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
- Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Mısır Yasemini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasemin
- Hakendaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraş
- Harabelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz
- Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; Seans
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- İlerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kalkınmak, Yürümek
- Yaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Dayak Olmak, Söykemek
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Çiğindirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
- Tahripkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Hurafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körinanç, Boş İnan, Sanaka
- Telhek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palyaço, Soytarı
- Karamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Vizite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
- Coşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galeyan
- Çaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toy
- İncimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
- Hercai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken, Yeltek
- Oymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Deşmek, Kazmak, Tayfa, Yemek, Kabile, Hakketmek
- Hazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amade, Tayyar, Anik, Müheya
- Haykırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Evvel Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- İhtiras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutku, Arzu
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü