Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ortaağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
- Gönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak Ağacı, Üvendire
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- Sızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Kekeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme
- Cüzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Azıcık, Pek Az, Tike
- Sere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sele
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
- Güzaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
- Çökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Mayalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Cumartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şembe
- Zehle Döken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet
- Akva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli, Sağlam
- Natık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Tak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Kemer
- Nakışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
- Oldu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Tamam
- El Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- İnkisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua
- Varoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palanka, Sur Dışı
- Faizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Litografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşbaskı
- Babalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Nedamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık, Yerinme
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- Emperyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
- Çommak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
- Lazut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Aktarma Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Kam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaman
- Biblo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslük
- Bazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
- Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
- İdeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüngü
- Şeklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce
- Eşitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat, Muadelet, Müsavilik, Denklik
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü