Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lazut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Anons kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru
- Bildiriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, İlan, Tebligat
- Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Alıştım Yandım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardöner
- Ortaderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezoderm
- Gelişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
- Sol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çep
- Zanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Benimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Tahammül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Gelmek, Götürmek, Kaldırmak, Katlanmak
- Zamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Kafes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Şayeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Koloni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Müstemleke, Topluluk
- Gözü Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü
- Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Para) Alma, Toplama; Öğrenim, Öğretim
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Ilıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıtmak
- Kararlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin
- Leşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker, Ordu
- Sabırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
- Güçbelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlükle
- Çil Çil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Veli, Parlak
- Çekimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
- Desteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kömek Etmek, Vurmak, Yardımcı Olmak, Müzaheret Etmek
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Pişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
- Aynek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Hipotez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye
- Bir Küme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Ufuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Görüş, İhata, Gözerimi, Çevren
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü