Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
nkisar ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Gelin Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenge
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Koskoca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muazzam, Çok Büyük
- Akdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önce
- Aşhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafeterya, Lokanta, Mutfak
- Keçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Duyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
- Tamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Tanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Derrake kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ
- Epeyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Cıncık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züccaciye
- Ezelî Takdir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Yüzünden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedeniyle
- Yetişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
- Klostrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Yer Ürküsü
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- Semere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, Ürün, Verim, Yemiş, Yarar, Sonuç
- Yarlıgama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- Makule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Takım
- Sehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla
- Hasret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür
- Kefere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
- Az Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Çarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat
- Oluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal, Nav
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Haşat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- Larva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtçuk
- Geçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Uslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, Edepli, İtaatli, Paşa, Söze Bakan, Tek, Yüzüyola, Zeki
- Otamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Bit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehle
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Değinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Temas Etmek, İlişmek
- Klitoris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
- Yeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havai, Gayriciddi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü