Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Emretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Çağdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- Monopol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
- Çağdışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Mutfak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
- Pense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaç
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Ünsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Komünikasyon, Ahbaplık, Arkadaşlık, Alışkanlık
- Bitaraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Yansız, Müstenkif, Kararsız, Tarafsız
- Acılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Nezaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Denetlemek
- Uydurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
- İhtiyacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Sözcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Lügat, Söz
- Değişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Çeşitli, Farklı, Değişmiş, Yedek
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Sema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökyüzü, Gök
- Kaybedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Nakkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Öldürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katil
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Uzuv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye
- Dımdızlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak, Cascavlak; Bomboş, Eli Boş
- Kitabiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Cumartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şembe
- Kakırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Ölmek
- Nisaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hastalıkları
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
- Ergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr
- Garaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Hedef, Kin, Maksat, Düşmanlık, Garez, Öcük
- Zula Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Gizlemek, Saklamak
- Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Şarkiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci
- Düzensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal
- Sahiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü