Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Payiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Sallanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
- Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- Mevzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Konu, Laf, Sadet
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Asillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet
- Sıvamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
- Kut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Mutluluk, Uğur, Mut, Saadet
- Silah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
- Tamamlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleyici
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Alicenap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Onurlu, Şerefli, Yüce Gönüllü, Gönlü Yiğit
- Eğleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fren
- Açımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerh
- Top Zambak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zambak
- Şartlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut
- Hezeyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Kaymış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Külüstür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Formül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem
- Yalkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Revnak
- Mukaddesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsallıklar
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Gülgûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
- Öfkelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Müşahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Uğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şans, İyilik Kaynağı, Meymenet, Kadem, Amaç, Gaye, Hedef, Sur, Talih, Yol, Erek; Jüpiter, Müşteri
- İtiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme
- Arz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Yazgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Alın Yazısı, Hayat, Takdir, Yazı
- Acıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acmak
- Acınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Hedef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Saraka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- İçilecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü