Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, İki Katı
- Munsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak
- Kırgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmiş, İncik, İncimiş, Katliam
- Nara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırış, Bağırma
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Seyyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezmen, Gezgin, Turist
- Minicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Ecdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
- Yoldaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Refakat
- Kahvedanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Müfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beleş
- Omuzlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Gadretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlığa Uğratmak
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Gözetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
- Namus Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Gurup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Tecessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Canlanmak
- İlkokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
- Öğretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, İşlemek
- Kır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Çal; Sahra; Yazı
- Fırlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Traktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motor
- Göresimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Büyülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülenmiş, Efsunlanmış, Sihirli
- Görünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahirî
- Çaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama
- Tesir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Tim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Taarruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hücum, Saldırı, Saldırma, Sataşma
- Merak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Heves, Kaygı, Tasa, Bilseme, Arzu
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Kentli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Sililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İffet
- Revir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Odası
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü