Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pazarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Tıntın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil
- Patlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Sulp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Katı, Nesil, Omurga, Bel, Zürriyet
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Tirit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papara
- Lületaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü
- Gayret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Noksanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik
- Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Bağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Deste, Denk, Sargı, Bahçe, İlgi, Bent, İlişki, Rabıta, Teneklik
- İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- İmtizaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Uyuşmak
- Ulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
- Müteşebbis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
- Sıkılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen
- Kişioğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
- Kayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Talaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
- Ker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Kuvvet, Sadasız, Sağır
- Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
- Envanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküm, Demirbaş
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Vira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız
- Fasarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız
- Mübareze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Mücadele
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- İadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Aforizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- İhtişamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Tezyifkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Kötü
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü