Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pense
- Alkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspirto
- Sühunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık
- Tangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürüldemek
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Arzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek Duymak, Özlemek, İstemek
- Telmih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıştırma, İham, İm, İşare, İmleme
- Alenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça, Açıktan
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Caymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Pinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı, Hasis
- Tutkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
- Duman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Kötü, Tütsü, Tütün, Yaman
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Yemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Çekilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa
- Dayanabilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Taşıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil, Transfer
- Kutup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlam, Uç
- Ivır Zıvır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefengiyat, Küçük, Lakırtı
- Mortocu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmam
- Vale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- Sürgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet
- Taya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı
- Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma, Çapul
- Dedektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafiye, Gizli Polis
- Suret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Kıvanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftihar Etmek, Memnun Olmak
- Tekdüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
- Maşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet
- Yalpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamaç
- Şan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ün, Saygınlık, Yücelik, Gösteriş, San, Şöhret, Büyüklük
- Zikredilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Fıtraten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Kalamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazlık
- Poligam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokeşli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü