Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pervaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Dolaysız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Direkt, Doğrudan Doğruya
- Biçimlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirmek
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
- İnamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalleş
- Neci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne İş Yapar?
- Abone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcü
- Abdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafetlilik, Sululuk, Şıralılık, Taravetlilik
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Bilgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlim, Bilimci
- Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
- Tesviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek, Vermek
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Çiğnemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişlemek, Ezmek, Hükmetmek, Öğütmek
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- Hamhalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Kuru
- Etlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek, Şişmanlamak
- Testi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Nesib kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Esma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlar
- Suçsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masum, Günahsız
- Talepkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
- Uymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek
- Tenzilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimsiz
- Susama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- Buut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Uzaklık, Uzunluk
- Kaidesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuralsız
- Çıvmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
- Nikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Örtüsü, Peçe
- Haysiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlu, Kişilikli
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Vızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Yakınmak
- Düzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Mazbut, Muntazam, Beste, Düstur
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Katiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- Müselles kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü