Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Yelpik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Darlığı, Astım
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Çiftçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı, Ziraatçı, Rençper, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi, Ekinci
- Bereketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Alaşağı Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Kovmak
- Sinirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Kızmak, Köpürmek, Öfkelenmek, Feveran Etmek
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Sağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek
- Samut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun
- Heveslendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özendirme
- Başnazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Kurdeşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürtiker
- Koyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
- Oysa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halbuki, Meğer, Oysaki
- Ötümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Savlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış
- Şinanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Memnunluk; Cicili Bicili
- Kepazelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Flama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alev
- Yahu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hey, Bana Bak
- Sentaktik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimsel
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Gökçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Şirin
- Riyaziyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matematik
- Paykamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
- Karşılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedel, Cevap, İvaz, Mukabele, Ödenek, Tahsisat, Taviz, Yanıt, Ayrı İti
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Titreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
- Egzogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışevlilik
- Parıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek
- Kefenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekfin Etmek
- Yalız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Parlak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü