Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt
- Kabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı
- Beslengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlatlık, Hizmetçi
- Bulaşıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Yolukucu, Sari
- Vahvahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Siret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Yaşamöyküsü
- Usavurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme Etmek
- Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Şalvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuman, Pantolon
- Kutsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis
- Yanında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek, Yardımcı Olmak
- Yiyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Gıda, Rızık, Taam, Kayıt, Mekulat
- Kesimevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
- Aksırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- İcat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
- Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Uşak Saldırma
- Denetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfettiş
- Yarışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
- Belirti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Kaygılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
- Kama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer, Takoz
- Matuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
- Frenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek
- Çalgılı Çağanaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Oluşturulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirilmek
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Koyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
- Yerel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Mahalli, Lokal, Mevzii
- Kira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar
- Sobelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
- Sili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, İffetli
- Kati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Şiveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlı, Edalı
- Sicilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
- Zer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü