Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Planet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Muaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışık, İmtiyazlı, Özgür, Serbest
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- İşyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Yeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cedit, Taze, Acar, Gıcır Gıcır, Henüz, Sıfır, Kullanılmamış, Nev
- Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- İlk Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acil Yardım, Tacilî Yardım
- Muvaffakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Zorla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Zoraki
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Toygar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayır Kuşu
- Barış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulh, Hazar, Müsalaha, Barışmak
- Kesenekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
- Tas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak
- Örtük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Örtülü
- Ufak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
- Bindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Umumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genel, Topyekûn, Kamul
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- Afal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Dağınık, Aptal, Sersem,
- Yerküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryuvar, Dünya
- Zehretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Girişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs
- Körpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taze, Genç, Güzel, Hoş
- Isıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma
- Taş Arabası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Hikmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgelik, Felsefe
- Bağdaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homojen, Mütecanis
- Muvaffak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarmak
- Çene Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Büyütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak
- Behre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Nasip, Pay
- Bozma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhlal, İptal, Tahrip
- Nüve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek, Özek
- Kültürsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü