Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışık, İmtiyazlı, Özgür, Serbest
- Semahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömertlik, İyilikseverlik
- Çaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye, Köle, Kul
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Sallanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
- İffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref
- Muhtariyetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Kökelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Rafine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
- Tapıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Hengâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Zaman
- Çiftlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin Sahası
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Ağız Ağıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- Uzunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Duyultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayia
- Gergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde
- Put kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Haç, Fetiş, Sanem, Tapıncak
- Müşevveş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- Özensiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Gelişigüzel
- Kredisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarsız
- Var Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Durmak, Yaşamak, Yatmak
- İdari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetimsel, İnzibati
- Lahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Koytak
- Süreğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzmin
- Yanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Kızmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Rahmetli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Eğmeçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Kocalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- İçerik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazmun, Muhteva, Zımni, Anlam, Kavram
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- Çeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü
- Akla Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Uygun
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Verim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
- Dehr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü