Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ebediyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuzluk, Bengilik
- Daz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dazlak
- Maneviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral
- Affetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Tevkif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Tutuklamak
- Hoşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Dolgun, Kaba, Şişman
- Derken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu An, Bu Vakit, O An, O Vakit
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Mühimmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
- Taksimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntüler
- Doğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teyit Etmek, Tasdik Etmek, Ayarlamak, Desteklemek
- Karşıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
- Vezin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Asalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parazit, Tufeyli, Abacı, Ekti, Otlakçı
- Yarkurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon
- Harbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Sarmaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılgan
- Noksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
- Tenzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Acınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Hiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Gazap, Hışım, Kızgınlık
- Takdiriilahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Haresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişsiz
- Mahfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
- Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
- Günorta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
- Kısmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Büzmek, Ezmek
- Filolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilimci
- Elkızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Gelin, Kadın
- Büyük Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine
- Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Cıdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
- Söyleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
- Turuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenci
- Hale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
- Okşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Andıran, Manent
- Mağrur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü