Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Serbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
- Yapıp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Mey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Şarap
- Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Peşinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülcü
- Olumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müspet, Tasdik, Yararlı, Yapıcı, Pozitif
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Teşekkürname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür
- Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
- Düvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamuk, Şibih Mün Harif; Devletler
- Eğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos
- Kürk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocuk
- Tıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
- Görmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Azmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Tamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün
- Sarahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belginlik, Belirginlik, Açıklık, Aydınlık
- Alakok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rafadan
- Kötülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şer
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- İdarei Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluruna Bağlama
- Mühürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalı
- İçalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe, Sakatat
- Rezervasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtım
- Güvey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Küreken, Yezne
- Muvazeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
- Çözülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- Anbean kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her An, Dakika Dakika, Ara Sıra, Giderek
- Buruntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızı, Ağrı, Istırap
- Beyyine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kanıt
- Veledizina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piç
- Taşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Teceddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilik
- Kurtulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Güpür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumaş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü