Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sakinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Çekmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz, Sıyırma
- Oğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Velespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Çak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Hatırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatmak, Uyarmak, İhtar Etmek, Deşmek, Okşamak, Söylemek
- Mecra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Nakliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacılık
- Taksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüt
- Örge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motif
- Damıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmbik
- Japongülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Hakiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeksel, Sahici
- Şallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Yıldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Duru
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Dun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağı, Aşağılık
- Horlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horuldamak
- Tatminkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın
- Yaprak Sigarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Pragmatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Sinyal Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna Çalmak
- Yalan Yanlış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Üstünkörü
- Belenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Salak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Dingil, Bön
- Künde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
- Nöbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, İş, Kez, Sıra, Keşik, Kezik, Gezek, Yüksek Ateş
- Zarafetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Zımbalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Berelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Kırıcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- İrticacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
- Münharif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık
- Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
- İncimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü