Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Doalama ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Tokatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Aidiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişkinlik, Değginlik
- Rasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılcı, Akli, Ussal, Hesaplı, Ölçülü
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Yazıhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis
- Eşhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahıslar, Kişiler
- Referandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Halk Oyu, Kamu oylaması
- Buhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Aytaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekellim, Hatip
- Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- Kuvertür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Münhasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdudiyetli, Mahsus, Mahsusi
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Güncel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüel, Mühim, Şimdiki
- Kromozom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran
- Otamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
- Muhip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost
- Evvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, İlk, Kabak, Önce, Önceki
- Şafak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan, Alacakaranlık
- Asuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Gökyüzü
- Nakliyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Kedersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acısız, Tasasız
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Septisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Sakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşen, Düşük; Merih, Mars
- Deve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lama
- Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
- Koz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceviz
- Efsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Anıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Estelik
- Fecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan Vakti, Gün Ağarması
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Basmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
- Afyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiryak
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Çıncalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektronik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü