Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sekendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satürn, Zühal
- Dürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak, Sarılmak, Toplanmak
- Psikoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhbilim, Tinbilim
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Zirizemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
- Yutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
- Anlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- İktifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak, Yetinmek
- Dolgunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol
- Yaraşırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat
- Hurafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körinanç, Boş İnan, Sanaka
- Konstellâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımyıldız
- Oyumlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- İnanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
- Kodifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Şahmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satranç
- Tensel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Kapanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Şoförlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmenlik, Sürücülük
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Üçkâğıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kartbasan, Kumarbaz, Leylaç
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- İşlemez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- Sürüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
- Kamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Pankart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uranlık
- Ayartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Aldatmak, Saptırmak, Baştan Çıkarmak
- Kovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı Peteği, Arı Teknesi, Yayık
- Beledi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Kondansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
- Yetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Gitmek, İdare Etmek, Kifayet Etmek, Ulaşmak, Kafi Gelmek
- Koşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Başgöz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirrnek, Birleştirmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü