Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Selek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Konuksever
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Geliştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Mahsusi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Yardımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavin, Yamak, Yâr, Yaver, Asistan
- Söze Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Cesur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Kudsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
- Taşıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
- Fıkra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot
- Car Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırmak
- Zammetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- Saprofit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
- Değim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Ömür
- Eleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Tenkit Etmek
- Umulmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Öykünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Sevinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyet
- İtici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
- Edepsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
- Bu Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Temyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırt Etme, Farklandırma, Seçme
- Öğlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Celse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum
- Güvenilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Emniyetli, İtimatlı, Muteber, Sağlam
- Arzuya Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Çalgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Sakat
- Tanımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Seçmek
- Meftun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Gönül Ermiş, Vurulmuş
- Avutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak
- Antoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Tanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
- Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Zanaat
- Memorandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç
- Kolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü