Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Korse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lastik, Enli Kemer
- Kaybedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Acente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletme, Temsilci
- Üstenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Belirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
- Tebessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümsemek
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- Yıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Kaygan, Yapışkan, Yılışık
- Yurtluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malikane
- Termosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıyuvar
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Dinleme Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Tiyatro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Terlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Anamalcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Negatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Menfi, Olumsuz, Eksi yük
- Ayrımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı
- Değişmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Pervaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Karaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karartı, Leke
- Sıkmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
- Boş Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Zevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
- Aşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahire
- Miktarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Yangılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültehip
- Ayazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak, Donmak, Üşümek
- Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- İnsicam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgünlük, Tutarlık, Bağdaşım
- Abra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Yük
- Yüz Kiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Karası
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Basmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
- Kutur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü