Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Senkron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- Gayri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Gurup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batış
- İltimas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka Çıkma, Kayırma, Ayrıcalık Tanıma, Himayecilik, Kohumbazlık
- Palan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Maskelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Ümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Uçurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaş, Yar, Yamaç
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Devşirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Toplamak
- Çekimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
- Martaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Yalan, Uydurma Söz, Mantar
- Yalınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak
- İşyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- Yani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Ki, Demek, Bu Demek Ki, Şu Demek Ki, Sözün Kısası, Doğrusu
- Umut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ummak
- Başarılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak, Kalburüstü, Kudretli
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- Veriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Milliyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
- İmkânlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümkün, Olanaklı
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Muhaccer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
- Mahfazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Alaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ala, Ala Bezek, Ala Bula
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Laboratuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylik
- Tepesi Üstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepetakla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü