Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sersemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılamak
- Kumarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarbaz
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Madrabaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı
- Bengi Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Karalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
- İlişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Değinmek, Değmek, Dokunmak, Karışmak, Müdahale Etmek
- Lokalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka
- Zamanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Kaşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün, Evvel, Geri, Mazi
- Saptırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Karayazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Talih, Kara Baht
- Dâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Mahsustan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Müesses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
- Çınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlamak
- Minimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari, En Az, Azra, En Aşağı
- Efkârlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Faksimile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
- Kabare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
- Bitişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık, Kavuşuk, Yandaki, Komşu
- Teşkilatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçü
- Muvazeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Kanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü, Kanaatkar
- Nazarî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
- Faul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
- Tepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Tanılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Bir Numara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Tek
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü