Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sinirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
- Çulpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
- Suizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Yakışıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Kıvrak, Yaraşıklı
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- Ismarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havale, Sipariş
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamış
- Talaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Feyyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Matbuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basın
- Kâhin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medyum, Bilici
- Öteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Nakliyat Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarma Yapmak
- Kıyasla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran
- Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Görüş, Kuruntu, Rey
- Rahşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Esef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Tasa, Üzüntü, Acınma, Yerinme
- Dişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Kadın, Şuh, Verimli
- Mitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Sodyum Klorür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuz
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Optik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görsel, Gözlükçü
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- Salık Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek
- Yapılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Fürumaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Ricat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerileme, Çekilme, Geri Kaçma
- İkamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
- Evlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Üzüntüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Başta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
- Tavlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Şişman
- Abat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır, Rahat, Şad, Şen
- İmge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, İzlenim, Hülya, İmaj
- Maşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Galon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damacana
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü