Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sevkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderim
- Göçermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek, Devretmek, Göçürmek
- Kondansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
- Faksimile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
- Teslim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
- Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Hiçbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Sendikacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Maceralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenli, Karmaşık
- Butlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Şiddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğin, Sert, Acı, Aşırı, Güzel, Kızgın, Korkunç, Kuvvetli, Yüksek
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Mayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvı
- Sıralama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanzim, Tertip
- Avratbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Hovarda, Zampara
- Yeşillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Hassasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titizlik, Özen, Duygunluk, Duyarlık, Titizlik
- Proleter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi, İşçi
- Meta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Ticaret Malı, Sermaye
- Lütfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica Ederim
- Tekessür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Şereflendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlandırmak
- Has kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus, Özgü, Saf, Katışıksız, En İyi Cinsten
- Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
- Erden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş
- Cangıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- Müesses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Arkasında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Bone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Karşılaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Kıyaslama, Kıyas
- Abatlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelleşmek, Şenlenmek, Yakşılaşmak
- Bereketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
- Farımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
- Tahassür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleyiş, Özlem, Pıhtılaşma
- Geri Dönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü