Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Faksimile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
- Atlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Bakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş, Fal
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Tay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Tecil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme
- Hal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pazaryeri
- Bodyguard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu
- Kıray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
- Şekavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Haydutluk
- Fişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşun
- Nöbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, İş, Kez, Sıra, Keşik, Kezik, Gezek, Yüksek Ateş
- Mezoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaderi
- Yalama Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak
- Merak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Heves, Kaygı, Tasa, Bilseme, Arzu
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
- Eşya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük
- Dallı Budaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Gecelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konaklamak
- Beleşçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- İmtizaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Uyuşmak
- Er Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Niçenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçıncı
- Pahalılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Zırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak
- Daimî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemişelik, Sürekli, Temelli
- Muhtemel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umulur, Beklenir, Olası, İhtimalî, Mümkün
- Dâhice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökelice
- Mukavelename kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme
- Nikbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük
- Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
- Terk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakma, Ayrılma
- Birkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Az Sayıda, Çok Olmayan, Bir Niçe
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Yangılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültehip
- Fetiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Etkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesirsiz
- Endeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge
- Baytar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veteriner
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü