Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiş, İdrar
- Teorem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme, Dava
- Kıstak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- Fiksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
- Kırağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jale
- Paspal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parsal
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
- Okuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- İmalathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımevi, Üretimevi
- Dayanılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müthiş
- Mes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakır
- Mucize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansık, Olağanüstü, Şaşırtıcı
- Adlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Cebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
- Başucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semtürreis
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Mahfilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Safa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Şenliği; Eğlence
- Teşkilatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçülük
- Zırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak
- Emin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Testere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
- Trampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş
- Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
- Müdebbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Çalışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat, Becerikli, İşgüzarlık, Aktif, Faal
- Yığılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Velur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- Başmakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Işımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Bekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret, Subay
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Kafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
- Plebisit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması
- Saçmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü