Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Srtarmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Musallat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Nal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takav, Taka
- Teklifsizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerisizce, Laubali
- Ikıl Ikıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Belirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
- Dözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Göl Ayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Yüğrük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Güçlü
- Cerime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faul
- Skandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
- Kalkışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, İsyan, Ayaklanma, Kıyam
- Maruza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ
- Fersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk
- Tahterevalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Berat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Kıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Tedbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
- Dâhil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri, İçinde
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Pantolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
- Ukubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
- Üstün Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Asli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
- Kumanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komuta
- Karalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsvedde
- Paspas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaksilen, Silecek
- Güvenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven, İtimat, Kıvanç
- Çisemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek
- Biabır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
- Nişane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah, Hedef, Eser, İz, Belirti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü