Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Kıyı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar, Sahil, Kumsal, Kırak, Yaka
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Takas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Sayışma, Değiş Tokuş
- Sınır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Had, Hat, Hudut, Limit, Nokta, Serhat, Son, Uç
- Güz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
- En kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, İşaret
- Sıkı Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sansür
- Süsler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyinat
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- İsraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, Tutumsuzluk, Saçım, Saypama
- Muhasara Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
- Sismik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremsel
- Pinel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel oku
- Sıyırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kaldırmak
- Şarkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkşinaslık
- Şekerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürgüleme, Uyuklama
- Abece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alfabe
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Yarışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
- Vaktizamanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle
- Lot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutam
- Eğitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Uçurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaş, Yar, Yamaç
- Zannetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Sille kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat, Şamar
- Anafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Çevrinti, Çevri, Burgaç, Girdap
- Banliyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Farklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Değişik
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Öteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Netameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu, Tehlikeli, Tekin Olmayan
- Kinin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata
- Yaldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli
- Esas Kanun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü