Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Prezervatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Yakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
- Değişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
- Fasile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Familya
- Şüpheci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Temizleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- İşaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmli
- Ellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Değmek
- Alan Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- Çoklukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Küfür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövgü, Kalay, Sövüş
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Mazlum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgin, Çilekeş, Kıyıma Uğratılmış, Zulüm Gören
- Smaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küt
- Sem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Vakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
- Er Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Riyakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük, Yaranma
- Gerçekçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Realizm
- Değme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Her, Rastgele, Seçkin, Seçme, Temas
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Denktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Teklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lira, Tekil
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- Kuyu Anası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü, Umacı
- Hiyerarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
- Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaprak, Varaka
- Ödlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Tabansız, Yüreksiz
- Payiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Belirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
- Onursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyetsiz, Şerefsiz
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Yilbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara, Tutarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü