Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Çermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Ilıca
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Darmadağın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Aydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entelektüel, Münevver, Kültürlü, Okumuş, Görgülü, İleri Düşünceli, Işık Alan, Işıklı, Aydınlık, Sarih, Somut, Vazıh, Veciz, Ziyalı
- Gizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak, Örtmek
- Hüner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Marifet, Beceriklilik, Uzluk
- Sandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasa
- Kaynama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
- Bekâret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Saflık, Temizlik, Masumluk, Doğallık, Tazelik, Yenilik
- Unutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küllenmek
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Irk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Neymiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya
- Folklor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
- Gaddar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Leziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lezzetli, Hoş, Güzel, Zevkli, Latif, Tadımlı
- Düşüncesince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Kargımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Nisbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran
- Çabukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezlik, İvedi, Sürat, Hız
- Ardışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Ardıl, Aralıksız
- Mütehassıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
- Dumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Zukam, Nevazil
- Self Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçal
- İzafe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Eklemek, İlave Etmek, Katmak, Yüklemek
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- Tariflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Övmek
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Pomat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhem
- Sicilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
- Kökleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
- Güvenoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimat Reyi
- Dikdörtgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzbucak
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Parlamento kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay
- Muhatap Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü