Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhatap Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Üzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
- İlk Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acil Yardım, Tacilî Yardım
- Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset, Kuma
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- Birader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
- Marjinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Sahip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Ehil, Haiz, Malik, Koruyan, Is, Koruyucu
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
- Sınaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Duyarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anten
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
- Şema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil
- Akmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
- Çatışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Kavga, Dek
- Kedersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acısız, Tasasız
- Kapkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Alan, Gaasıp
- Ayaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Memnuiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Günahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Alicengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
- Katlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Tahammül
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Hitabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Ayta
- Başkan Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadır Muavini
- Anlaşılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Muğlak, Tuhaf
- Muanid kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diretken
- Pratikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamada
- Vabeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Süslü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş, Bezenmiş
- Ön Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm
- Ödeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takas, Sayışma, Fit
- Sataşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Yapışmak, Çatmak, Rahat Bırakmamak, Takılmak, Musallat Olmak
- Karakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Tavşan Anahtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü