Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tafsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Ayrıntılama
- Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Tedarikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlıklı
- Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İs, Sürgü, Sürme
- Basımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbaa
- Çaçaron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Çenesi Düşük, Boşboğaz
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Gerekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım Olmak, İcap Etmek
- Hücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göze
- Burmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Döndürmek, Çevirmek, Bükmek Enemek, Hadım Etmek, İğdiş Etmek
- Okur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kari
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Aksaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- İşitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak
- Ambiyans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Adlı Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Gözaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- İştirakçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılımcı, İşçi
- Kademhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet, Ayakyolu
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- Teksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Sarkıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
- Kullanımda Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Kafatası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelle
- Ramak Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Kalmak
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Ahretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besleme, Besleme Kız, Beslek, Evlatlık
- Artı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif, Toplama İşareti, Zait, Fazlalık
- Daru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç
- Kılıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Ankesör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Nasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Kesinlikle, Ne, Nice, Ne Gibi, Ne Türlü, Neyle
- Taarruz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak
- Şvester kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşire, Kız Kardeş
- Terbiyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
- Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Falcı, Görücü
- Teşbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzetme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü