Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ahretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besleme, Besleme Kız, Beslek, Evlatlık
- Burmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Döndürmek, Çevirmek, Bükmek Enemek, Hadım Etmek, İğdiş Etmek
- Yubatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak
- Diyesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Hâlde
- Çizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizilmiş, Çizgi
- Tozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerre
- Kaynaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak Kaynak, Gayzer
- Akit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
- Ödemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Bek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sağlam, Sert
- Çırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çarpmak, Dövmek
- Zenne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Sabaha Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seherecen
- Görenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Seğmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit
- Eleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Tenkit Etmek
- Parçacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Mut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Saadet
- Beş On kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Velev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da
- Kaçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firari
- Çabukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Bakiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalan, Artan, Kalıntı
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Gönülsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
- Dövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike
- Büyük Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Baba, Dede
- Boğazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Kesmek
- Şin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
- Morfem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbirim
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- Saçula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Tombullaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Tat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lezzet, Zevk, Çeşni, Haz, Dilsiz
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Husus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Konu, Madde, Özellik, Yön
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü