Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahsisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenek, Karşılık, Ayrıltı
- Kontak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı, İlgi, Temas, Dokunma, Dengesiz
- Zahirî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık
- Mimarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimari
- Kemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Adaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Yorgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitap, Bitkin, Halsiz, Harap, Turşu
- Heykelcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraşlık
- Taban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt
- Kombinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Çağrışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedai
- Bilcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Yakmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağıt, Brülör
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
- Tensik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- İntaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- Meşrep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış
- Sırıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Vedre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helke
- Kararlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî
- Nizamname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzük
- Gereç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malzeme, Materyal
- Hattıhareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
- Bengi Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Çamçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Olgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kızarmak, Olmak, Yetmek
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Cali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Yapma, Yapmacık, İçten Gelmeyen
- Basılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbu
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Müheyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır
- Fevrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Ayaktopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futbol
Doğrusu Ayak Topu Şeklinde Yazılır.
- Paydaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Yakamoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Tartışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü