Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Takoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Erinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Rahat, Dirlik
- İliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğmelemek
- Açkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Cila, Perdah, Açar
- Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
- Algı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, İdrak, Kazanç, Rüşvet, Vergi, Anlama
- Yekpare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Tek Parça
- Taraftar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Sürüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
- Mahfilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Yeğleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercih
- Mütehevvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Sahteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Zahmetkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
- Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşem
- Seçilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Seçme
- Ruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri
- Ayazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak, Donmak, Üşümek
- Espri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakalı Söz, Nükte
- Fırka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
- Kılavuz Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Hayalperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşsever, Düşlemci
- Tanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahit
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Tömsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Fazlaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokça
- Şekerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Tamuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Yazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif
- Konuşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbaz, Danışkan
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Âdem Evladı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
- Mihmanhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otel
- Sait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Çalçene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü