Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
dem Evlad ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Etki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
- Sırtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak
- Alenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça, Açıktan
- Zürriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Kuşak, Soy, Çocuk
- Pasak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kir
- Mühürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalı
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Fıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavlıç, Yarımlık
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Mukaddeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- Boran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
- Taayyün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Belirteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarf
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Finans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Para
- Minnetdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şükran
- Cebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silah, Zırh
- Uçkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Pıçapıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiskos
- Vebal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Nikbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- Pineklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek
- Müzelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Köhne
- Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Bozyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lodos
- Çardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
- Bone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Özden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten, Samimi
- Arıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Arılaştırmak, Paklamak, Tasfiye Etmek
- Yamuk Yumuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamru Yumru
- İkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak
- Yetersizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- Kocakarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne
- Çoğalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema, Ziyade
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü