Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Bitki Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Botanik
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Paralel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
- Fen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Bilim, Hile
- Müptezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Hürmetsiz
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Mortlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Pelenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplan, Pars
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Ender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
- Nodullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Kazımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Temizlemek, Yok Etmek
- Organizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci
- İnayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
- İskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Kırdırım
- Kap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Kapak, Örtü, Yüz
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Kazıbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkeoloji
- Dışderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
- Mezeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezci
- Haşinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek, Kırıcılaşmak
- Sıhhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıklı
- İkmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Tümleme, Bitirme, Tamamlama
- Portör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı
- Aidiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişkinlik, Değginlik
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Eğimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Gün Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- Verme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- Istırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Üzüntü, Acı
- Seçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Kibar, Mutena, Seçme, Üstün, Elit, Mümtaz
- Sarkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkmış, Sölpük
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Vatanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsever
- Temkinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ilımlı, Ölçülü, Sakınımlı
- Done kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Düçar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
- Kalemyonan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemtıraş
- Namahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
- Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü