Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- Dik Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
- Kasıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü
- Hasta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Kompozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- Ümmî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumaz, Sevatsız
- İşkence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı Eziyet, Azap
- Başıbozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Gelişigüzel
- Şetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü
- Canlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
- Çirozluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık
- Merkep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek, Karakaçan
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Mahrumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksunluk
- Yapımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prodüktör
- Zenginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkınmak, Palazlanmak
- Malzeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal
- Name kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektup, Betik
- Razılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit
- Sililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İffet
- Kaynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek, Sıkı Fıkı Olmak, Hareketlilik, Hareket Etmek
- Gamze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Iskatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık Dilencisi
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Boş Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Şirretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik
- Kendi Kendine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- İstemeyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz, Zoraki, Zorla
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Mevzilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki Tutmak
- Faraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda
- Gümüşbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aterina
- Kalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Durum, Patron
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Söz Geçiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakim
- Yıkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek
- Saprofit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
- Ayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
- Defol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü