Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Şamatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültülü, Patırtılı
- Deklarasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirme, Duyurma, İlan Etme
- Nazik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Printer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yazıcı
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Hidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru Yol
- Bıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen Yıl, Bir Yıl Önce
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Çöl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaban, Bozkır, Sahra, Badiye, Kumluk
- Tahrirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betik
- Aparey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Aydınlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak
- Bağlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İttifak, Kontrat
- Tekzip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Taaccüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Yöneten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- Piştov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Veziriazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Abartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Şişirmece, Mübalağa Etme
- Tıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
- Utkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Ezel Ebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
- Varışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiyasetli
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Kararsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
- Şırlağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Gerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslında, Vakıa, Her Ne Kadar
- Döşenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru
- Sevme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teveccüh
- Matem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü