Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Gerçeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
- Dersiz Topsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Standart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçünlü, Ölçün, Tek Örnek
- Yan Yana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Yaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostlar
- Beyaz Perde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
- Hüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Allah, Çalap
- Benlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik, Şahsiyet, Kendilik, Gurur, Kibir
- Münakaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Atışma, Çekişme, Aytışma
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
- Fantezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayale Dayanan Eser; Sınırsız Hayal, Düşlem
- Hayatileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
- Kontra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Karşı, Karşıt
- Kâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
- Senkronizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlılık
- Yumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkamak
- Musallat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş
- Hükûmet Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent
- Sıfıra İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak
- Sağınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darıkmak, Özlemek
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Darbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevriliş, Şut, Vuruş, Çarpış, Yönetimi Devirmek
- Hayırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Hayır, İyi, Yararlı
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Örgütlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Muhabirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkmanlık
- İvinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Sürat, Çabukluk
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Yeminli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlı
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Yoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Kardeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birlik
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Fiilimsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsi
- Vokalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslikçi
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü