Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tertip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzenleme, Sıralama, Koldaş, Dizgi, Hile, Komplo, Düzene Koyma, Hazırlama
- Çevrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
- Arzıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Çarpışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
- Muaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- İğ İplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Üstüne Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Devralmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Almak
- Dayanışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Hemreylik, Tesanüt
- Mülahaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Görüş, Düşünce
- Şaşkaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşı, Şaşkın
- Prototip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekörnek
- Boğmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Sarmak
- Metan Gazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Gazı
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- İdea kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir
- Müzmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
- Sivrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
- Teshir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek, Fethetmek
- Kovuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koğuş, Oyuk
- Kanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Doymak, Kani Olmak, Yetinmek, Yutmak, İktifa Etmek
- İhtiyatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Taşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Vardırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek
- Sünk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemik
- Örü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Sefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk
- Layık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli
- Hırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Budala, Sersem
- Sadakatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhanet
- Balık Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
- Fil Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fil Dişi
- Yuvalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Saraka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, İstihza
- Çelişkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırılık, Zıtlık, Tutarsızlık
- Bölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü