Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tesniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- Aklı Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Vazgeçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- İşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylak, Boş, Avare
- Şorolop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Andırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Kurumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Cılızlaşmak, Sertleşmek
- Kibir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
- Görünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Tebarüz, Tezahür
- Kahvedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- İyilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Nimet, Salah, Kayra, Kerem, İnayet, Esenlik
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Muhakeme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Yargılamak
- Medeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültürel, Uygar
- Nahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Gereksiz
- Saylav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Milletvekili
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Yani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Ki, Demek, Bu Demek Ki, Şu Demek Ki, Sözün Kısası, Doğrusu
- İpek Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama Kurdu
- Mihrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
- İzzetinefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Öz Saygı
- Harman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harmanlamak
- Suizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Kanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat, Kanı
- Soğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- Gerekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Lüzumlu, Vacip, Zaruri
- Gezici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
- Tiraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- Telafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılama, Giderme
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Tütsülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık, Karışık
- Bağnaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yobaz, Fanatik, Dar Kafalı, Mutaassıp
- Çalap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Mevla, Tanrı
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü