Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tesniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Çükündür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pancar
- Yer Kabuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
- Bünyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Rastoluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diletlik
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Yerdegezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılan
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Gurbetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadelci, Elgin
- Giyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çul, Elbise, Giyecek, Giysi, Kıyafet
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Kat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Yol Almak
- Yargıevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Donamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Yönseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Yakışmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
- Şahsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Hüviyet, Kişi, Kişilik, Kimse
- Binek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binilen
- Japon Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Şev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Meyilli, Eğik
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- Gabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Anlayışsız, Ahmak, Kalın Kafalı
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
- Halen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Şimdi Bile, Şimdi, Şimdice, Hâlâ, Şimdilik, Şu Anda, Bugünkü Günde
- Ödem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Beher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Bir
- Eğilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Keyfiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derme Çatma, Hakir
- Şeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altı
- Sude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
- İstisna Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- İşgüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, İşbaz
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- Damar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Soy, Yaradılış, Borucuk
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Şehla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Şaşı
- Ulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü