Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Toka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmalık; El Sıkışma
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Deri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Sıyga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Solüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözelti
- Cennetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennetmekân, Günahsız, İyi
- Tıbben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkça
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Tezyifkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Kötü
- Mızıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Yenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galip
- Sakıncasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin
- Bürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
- İbrişim Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- İnandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkna
- Deklare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Çekinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz
- Darmadağın Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Akli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ussal
- Sakman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
- Kakınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Gebeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Dik Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
- Yozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
- Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, İsabet
- Süreç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vetire
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
- Strapless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askısız
- Güzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Yapıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Alacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlup
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü