Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ucuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehven, Adi, Bozuk, Erzan, Hesaplı, Makul, Düşük Ederli
- Şua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın
- Duyarlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygunluk, Duyarlık, Hassaslık, Hassasiyet
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Kahverengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahveyi
- Husye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Vuruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
- Mineralojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimsel
- Temenni Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Zararına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Ederek
- Hal Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Gücük Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şubat
- Yüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Sıkılmaz, Arsız, Vicdansız, Çekinmez, Hayasız
- Görevlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Göstermek
- Doyumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Afişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
- Seferberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği
- Meddücezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- Buhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Aptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Başmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Paşmak
- Yatak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte
- İspit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jant
- Ecdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
- Yayınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Tüymek, Dağılmak, Yaynıkmak, Caymak, Katlanamamak
- Nafaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimlik
- Eylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
- Çarşamba Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salı
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Teksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Faaliyetler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
- Onaylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek, Denetlemek, Paylaşmak, Tasdik Etmek
- Şahsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
- Bikes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesiz
- Janr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarz, Tür
- Ahval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
- Şampiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü